Likya Kültüründe şarapçılık ve bölge ekonomisinde yeni bir sektör
İngilizce wine (şarap)kelimesinin Hitit dilinde Wiyana'dan türediği söyleniyor.
Hititlerde Wiyanawanda, Likya'lılarda Oenoanda (Oinoanda) şarap kenti anlamına geliyormuş.
Şarapçılığın önemli olduğu bir diğer Likya antik kenti Arykanda, Elmalı'ya yakın bir antik yerleşim.
Ankara'nın tarihi isimlerinden "Ancyra" eski Yunanca'da "koruk", "Engürü" ise Farsça'da "üzüm" anlamına gelmekteymiş.
Şarabın tarihi daha eski olmasına rağmen şarap kültürünün başlangıcının Hititlerde (İ..Ö. 4000) olduğu kabul edilir. Konya'nın Ereğli ilçesinde bulunmuş bir taş kabartmada Hitit Kralı Varpalavas iki elini bereket tanrısı Tarhu'nun karşısında kavuşturmuş bereket dilerken Tanrının elinde o zamanın iki en değerli gıda maddesi görülmektedir: Üzüm ve buğday. Üzüm, Tarhu'nun sağ elinde olduğuna göre, üzüme buğdaydan fazla önem verilmektedir.
Hititlerde Telepinu şarap tanrısı olup, çok sevilen, popüler bir tanrıydı.
Şarap, Hititlerin ve Likya'nın önemli bir ihraç maddesi idi. Bugünkü Suriye ve İsrail kıyılarında yaşayan Kenanlılar ve sonra aynı coğrafyada Fenikeliler şarabı geminin altına serilmiş kumlara saplanması için dibi sivri yapılmış amphoraların içinde Mısır'a, Girit'e ve Yunanistan'a taşıyorlardı. Kuzeyde ise Hititlerin şarabını Traklar satıyordu. Bir yandan da Asurlu tacirler tarafından şarap 250 - 300 eşeğin oluşturduğu kervanlarla Mezopotamya bölgesine İran'a ve Hindistan'a taşınıyordu.
Trakyalılar, görenekleri arasında şaraba çok önemli bir yer ayıran bir başka antik halk. Antik Çağ boyunca Trakyalılar şaraba olan tutkularıyla ün salarlar, bu ün öyle bir noktaya gelir ki, Şarap Tanrısı Dionysosun Trakya asıllı olduğuna inanılır.
Mısırlılar Hititlerden şarapçılığı öğrenmişler ve Firavunlar devrinde şarap imal etmeyi başarmışlardır. İnsanlık için şarap aynı zamanda dini anlamda da büyük önem arz etmiştir.
Antik dönemde her toplumun bir de şarap tanrısı vardı. Mısırlılar tanrılarına Osiris, Yunanlılar Dionysos, Romalılar ise Bacchus adını vermişlerdir.
***
Kısacası, şarap kültürü Anadolu'da yerleşik ve yaygın kültür olarak karşımıza çıkıyor.
Anadolu'da antik çağlarda bağcılık ve şarapçılığın önemli bir ekonomik faaliyet olması dolayısıyla, sosyal hayatın aktörlerini belirleme gücünü kendinde bulmuştur.
***
Bölge ekonomilerini geliştirmek ve yeni iş imkânları yaratmak konusunda yerel yönetimlere önemli görevler düşüyor. Yerel yöneticiler, merkezi yönetimin denetimindeki kaynakları, kendi yörelerine çekmek gibi bir çabayı sürdürürken, yeni iş potansiyellerini ortaya koyarak, yeni sektörleri destekleyerek, toplumun değişimini ve gelişimini yönetmek durumundadırlar.
Dünyayı iyi tahlil eden, Türkiye ekonomisini bilen, bölge ekonomisini tanıyan, vizyonu geniş, ne istediğini ve yaptığını bilen yerel yöneticiler bölgelerine, beldelerine çok şeyler verebilirler.
Bölge ekonomisine katkı sağlayacak yeni sektörlerin ekonomiye kazandırılması istihdam sağlarken halkın yaşam kalitesinin artmasına da vesile olur.
Diğer yandan, dünya standartlarında gerçekleştirilen üretimle, dünya piyasalarında talep gören ürünlerle, dünya piyasalarına pozitif anlamda (üreten - ihraç eden) entegre olmanın yolu da açılmış olur.
Böylece, dünya piyasalarına eklemlenmenin yolunun özelleştirme ile cumhuriyet tarihinin bin bir zorluklarla kurduğu şirketleri apar topar satmaktan geçmediği de gösterilmiş olur.
***
Muğla'lı Zihni Derin, Tarım Genel Müdürü iken 1924 yılında Batum'a yaptığı geziden edindiği izlenimleri Rize'de uygulamasıyla çay yetiştiriciliği başlamıştır.
Karadeniz bölgesinde çay yetiştiriciliğinin başlaması ve yaygınlaşmasıyla bölge ekonomisinde radikal değişimler yaratmıştır.
Bu tür bir değişim ve gelişim, yöremizde yaygınlaştırılan, bağcılık ve şarapçılık sektörü ile hayata geçirmek neden mümkün olmasın?
Bu gelişme ancak vizyonu geniş girişimciler ve yerel yöneticilerin desteğiyle, teşvikiyle gerçekleştirilebilir.
Vizyon da araştırarak, okuyarak, gezip görerek geliştirilebilir.
Topluma bir şeyler vermeye gönül vermiş, bilinçli yöneticilerin kararlılığı toplumun önünü açacaktır.
***
Geçmiş yüzyıllarda bu topraklarda egemen olan kültürü tekrar yeşertebilirsek, kültürel zenginliklerimizi tekrar yerine koyabilmeyi başarabilirsek, üretime tahvil edebilirsek, maddi ve manevi anlamda zenginleşebiliriz. Toplumumuzun aş, iş gibi önemli sorunlarının çözümüne de katkı sağlamış oluruz.
Turizmde de, ekonomide, sosyal yaşamda da, yüzyıllar boyu oluşmuş kültürel değerlerin aynı coğrafyada yaşatılmasıyla, korunmasıyla zenginliklerimiz sürekli kılınacaktır.
Kültürün beşiği Anadolu 21.y.y da hak ettiği yeri belki de bu şekilde bulabilecektir. Üzerinde yaşayan insanların da huzur ve refahı sürekli olacaktır.
***
Fethiye'de turizmci Fatin Ergen'in Demirler Köyündeki bağlarından üretilen CLOS PINARA şarapları yörenin zenginliklerinden bir örnek.
Yine aynı şekilde, Elmalı'da bağları olan Likya Şarapçılık ulusal ve uluslar arası yarışmalarda dereceler aldı. Viyana'da düzenlenen ''AWC Wienna İnternational Vine Challenge'' adlı yarışmada ''Arykanda Sauvignon Blanc'' ve ''Arykanda Chardonnay'' şaraplarıyla madalyalar kazandı.
Ticari cesaretleri, aldıkları risk ve ürettikleri başarılı ürünlerden dolayı girişimcileri kutlamak gerekiyor.
Bu sektördeki girişimlerin yaygınlaşması bölge ekonomisine, kültürüne ve sosyal hayatına önemli katkı sağlayacaktır.
***
2030 yılı Ulusal gazete haberlerinden;
2030 yılı "Uluslar arası Likya Şarap Daveti" nin 10. cusu Fethiye'de tarihi Telmessos Likya kalesinde verilen resepsiyonla, havai fişek gösteriyle kutlanmaya başlandı,
Dünyanın 40 önemli şarap üreticisi yarışmalara katıldı, bu vesileyle bölge turizmi canlılık yaşıyor tüm oteller doldu.
Bölge üreticilerinden 20 olmak üzere, Türkiye genelinden toplam 100 üretici firmanın katılımı sağlandı
Bu yıl, bölgemizin tamamına yakınını Fethiye ve yöresinin olmak üzere toplam şarap ihracatı 15 milyon USD olarak gerçekleşti.
Bölgemiz üreticilerinin kaliteli şarapları tüm dünyada aranılan şaraplar arasında.
Bölgede tarım arazisi fiyatları 10 yıl önceye göre 3 misli artış gösterdi.