23 Eylül 2013 Pazartesi

Villa Turizmi Nereye

Villa Turizmi Nereye
İspanya’da, Yunanistan’da, Fransa’daki, yabancı villa sahipleri ikinci konutlarını kiraya veriyor ise ve turist bu ülkelere gidip kalıyor ve bu iş devamlı hale gelmiş ise bir sektör oluşmuş demektir.
Türkiye de bu trendin dışında kalmamalı. Yani ülkemizde de villa turizmi olmalı.
Villada tatil talebi var ise bu talep otel yapmakla karşılanamaz. Özel villada tatil yapmak isteyen kişi otelde kalmak istemez. İkinci konut kiralama veya villa turizmi daha yüksek gelir seviyesindeki turistlerin tercih ettiği bir tatil seçeneği.
Villa turizmi konaklama anlamında turiste bir alternatif sunmaktır.
Modern turizm memleketi Fethiye’de “Villada Tatil” seçeneği olmalıdır. Sahipleri yabancıdır, yerli otel işletmecileridir, bu konu önemli olmamalıdır.
Zaten yabancı turistlerin villa talebini gören ve bir kısım Fethiyeli işletmeci, otelci kiraya vermek üzere villa inşa etti, ya da 2+1 apart daireler inşa etti kiraya veriyor. Ya da işletmeci, geçmiş yıllarda müşterilerine sattığı villaları kiraya veriyor, profesyonel işletmeciliğini yapıyor.
                                               ***
Kiralama şirketlerinin işletmesinde, kiralama sözleşmeleri yapılmış, beyannameleri verilmiş, kira stopajı ödenen, konaklayanların bildirimlerinin yapıldığı villalar Fethiye turizmine kazançtır.
Kanunlara uygun işletilen, yabancı veya yerli yatırımcıya ait ikinci konutları “bölge turizminin yeni konaklama yatırımları” olarak görmek sanırım yanlış olmaz.
***
Ölüdeniz beldesinde Özel Çevre Koruma Kurumunun yaptığı planlama yanlışları neticesinde parsel büyüklükleri en az 5000m2 veya üzeri Turizm Tesis Alanları olarak imar planları yapılması gerekirken, 700 m2 parsellerde güzelim Ovacık ve Hisarönü arazileri konut alanlarına dönüştü.
Bu bakımdan, Turizm yatırımları anlamında Özel Çevre Koruma Kurulunun imar planları ile yaptığı yanlış yönlendirmeler ve arsaların kötü yönetilmesi, bir bakıma ikinci konut kiralamaları ile tekrar turizme kazandırılarak fiiliyatta düzeltilmiş oluyor. Yanlıştan dönülmüş oluyor.
                                                           ***
Bir kısım inşaat firması da satmak üzere yaptığı apart daireleri veya villaları satılmadığı için kiraya vermeye başladı, kiralama sektörüne girdi.
Yabancılara ait veya kendi şirketlerine ait villaları otel, pansiyon gibi çalıştırıyor. Yatırımcının kendi inşa etmiş oteli çalıştırması ile,  yabancıya ait villanın resmi olarak kiralama şirketi tarafından çalıştırılması arasında işletmecilik anlamında fark yoktur. Vergisi ödendikten sonra Fethiye turizmine katkı olarak bakılmalıdır.
                                               ***
Villalarda konaklayan turistlerin turizm ile bağlantılı birçok sektöre katkıda bulunması ise başka bir yazı konusu.
                                               ***
Vergi dairesine bildirimde bulunmadan villa kiralayan yabancı ikinci konut sahipleri, yurt dışına vergisiz kazanç transfer ediyor ise, konu vergilendirme sorunudur. Denetimleri yapılmalıdır. Villalarda turist konaklaması olmasın gibi bir “yasakçı zihniyet” bizi bir yere götürmez.
Devlet, yabancılara ait gayri resmi olarak kiralanan villaların kontrolünü yapmalıdır.
Devlet otoritesini ortaya koyarak, yerli işletmeciler veya yerli yatırımcı ile rekabette eşitlik sağlamak durumundadır.
Yabancılara ait kiralanmak üzere satın alınan ikinci konutların kira kazancı direkt olarak yurt dışına gittiği için özellikle vergilendirme konusunun sıkı takip edilmesi gerekir.  Yurtdışına yapılan bu kar transferi vergisiz bir kazanç olmamalı.

Yabancı sermaye ülkemize gelsin, nasıl olursa olsun gelsin mantığının egemen olduğu günümüzde, hâlihazırda bölgemize yatırım yapmış villa sahiplerini, ikinci konut sahiplerini yadırgamak doğru değil. Sadece kanun ve kuralları hatırlatmak ve kanunları herkese eşit şekilde uygulamak gerekiyor. Hem de bir an önce.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder