Köy
pansiyonculuğu ve kırsal küçük oteller
Geçenlerde bir arkadaşla
sohbetteyiz, önemli bir şirkette yönetici olarak çalışan bu arkadaşımın patronu
Fethiye’nin Karaağaç mahallesinde (eski Karaağaç Köyü) bir otelde tatil
yapıyormuş.
Bu arada; patronun beş yıldızlı
otelleri var. Kendisine ait lüks otelleri varken, o dağ başında bir küçük
otelde, doğa içinde keçilerle, tavuklarla birlikte olmayı tercih ediyor.
Sabah serinliğinde yürüyüşler
daha sonra yoga çalışmaları ile dinlenen patronun tatil tercihi doğadan yana.
500 – 1000 kişinin kaldığı, barlarından yüksek
volümde müzik yayını yapan ve içinde gece kulüpleri olan büyük oteller
müşterisiz kalmıyor, yine hala tercih ediliyor, ama herkes tarafından değil.
Hele konakladığı yer ve tesiste “özellik ve kimlik” arayan müşteriler
tarafından bu kalabalık oteller daha az tercih ediliyor.
Patrona sabah kahvaltısında üç
yüz, beş yüz kişi ile birlikte kahvaltı almak bir o kadar çekici gelmese gerek.
Ne zaman büyük bir otele
gitsem, 500 -1000 kişinin kaldığı otelerdeki o kalabalık ve kuyruklar bana AÖS
(Atatürk Öğrenci Sitesi) hatıralarımı çağrıştırır. Büyük ve kalabalık kapalı
salonda yenen öğünler, çatal kaşık ve tabak seslerinden birbirlerini duymakta
zorlanan kişiler, kuyruklar.
***
Aşırı çalışma yükü, ulaşılması
zor hedefler, uzun çalışma saatleri, huzursuz insanlar. Doğa ile haşır neşir
olan insanda mutluluk katsayısında artış gözleniyor. Daha fazla doğa içinde
zaman geçirin, yaşam enerjiniz artsın.
Kırsal alanlarda inşa edilmiş,
aşırı lüks sunmayan yerel karakteristik özellikleri içinde barındıran küçük
konaklama tesisleri huzur arayanlar için ideal mekânlar.
Bu hizmeti sağlayan küçük
oteller Türkiye’nin her yöresinde inşa edilip işletilmeye başladı. Sayıları da
giderek artıyor. Alaçatı’da Datça’da, Köyceğiz’de, Kazdağları’nda Üzümlü’de
Faralya’da kısaca Türkiye’nin her yerinde.
***
Turizminde, yöresel/yerel
özellikler taşıyan, kırsal alanlarda inşa edilmiş, doğa içindeki turizm
işletmeleri gün geçtikçe daha fazla talep görüyor. Bu işletmelerin turizm
sektörü içindeki önemi her geçen gün artıyor.
Bölgenin
yerel kimliğine uygun yapılarda, gelenekselin korunduğu ve yaşatıldığı
konaklama tesisleri yakın gelecekte daha da önemli olacak, daha fazla tercih
edilecek.
***
Uluslararası turizm rekabetinde
rakipler boş durmuyorlar. İspanya, Portekiz turizmde çevre ve doğayı ön plana
çıkararak avantaj sağlamaya çalışıyorlar, "köy
turizmi", "doğa turizmi", "eko turizmi" teşvik
ediyorlar. Kısaca; rakipler turizm yelpazelerini çeşitlendiriyorlar.
***
Bu anlayış çerçevesinde, turizmin
köylere yaygınlaştırılması; yerel küçük aile işletmeleri olan "köy pansiyonlarnın" ve
"kırsal küçük otellerin" sayısının çoğaltılması "turizmde ürün çeşitliliğinin" sağlanmasına
katkıda bulunacak.
Muğla ve ilçelerini turizmde
farklılaştıracak bir şeyler yapmak gerekiyor.
Muğla Büyükşehir Belediyesine
ve Fethiye Belediyesine bu konuda çok iş düşüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder